Milyarlarca yıl önce Kızıl Gezegen olarak adlandırdığımız Gezegen; Mars bugün olduğundan çok daha maviydi. Marsın yüzeyinde suyun daha önceden var olduğunu kanıtlamaya yetecek bir çok bulgu mevcut. Bu bulgulara göre Marsın yüzeyinde eskiden bol miktarda deniz, göl, akarsu ve su birikintileri mevcuttu. Öyleyse sormamız gereken soru şu: Tüm bunlar nereye kayboldu?
Cevabı ise: Hiçbir yere! Caltech ve JPL tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, Marsın suyunun önemli bir kısmı (%33 ila %99’u arası) Gezegenin kabuğundaki minerallerin içine hapsolmuş durumda. Yapılan bu araştırma, Kızıl Gezegenin suyunun Uzaya kaçmış olduğunu iddia eden teoriye kafa tutuyor.
“Atmosferik Kaçış teorisi, zamanında Mars’ın yüzeyinde ne kadar su bulunduğunu açıklayamıyordu.”
-Caltech PhD adayı Eva Scheller
Üstelik Caltech/JPL ekibi tüm bu suyun Gezegenin üstünde ne kadar yer kapladığını hesapladı. Yapılan tahminlere göre; Yaklaşık 4 Milyar yıl önce Marsın yüzeyinde tüm gezegeni kaplayacak büyük bir Okyanus oluşturmaya yetecek kadar su bulunduğu hesaplandı. Bununla birlikte tüm Gezegeni kaplayan bu su kitlesinin derinliğinin 100 ila 1.500 Metre arasında değiştiği de hesaplanmış oldu.
Scheller, “Bu suyun tamamı oldukça erken bir dönemde hapsedildi ve sonra asla geri dönmedi,” diyor. Göktaşlarından, teleskoplardan, uydu gözlemlerinden ve Marstaki gezginler tarafından analiz edilen örneklerden elde edilen verilere dayanan araştırma, Kızıl Gezegeni araştırmanın birden fazla yoluna sahip olmanın önemini gösteriyor.
Ehlmann, Hu ve Yung daha önce atmosferin temel bileşeni karbondioksit olduğu için, karbon tarihinin izini sürerek Marsın yaşanabilirliğini anlamaya çalışan araştırmalar üzerinde işbirliği yaptılar. Ekip daha sonra nitrojen ve kükürt içeren minerallerin kaderini belirlemek adına izotopik ve mineral bileşimi verilerini kullanmaya devam etmeyi planlıyor. Buna ek olarak Scheller, Marsın yaşlanma sürecini simüle eden laboratuvar deneylerini kullanarak Mars’ın yüzey suyunun kabukta kaybolduğu süreçleri ve Perseverance gezgini tarafından eski kabuk gözlemlerini kullanarak incelemeye devam etmeyi planlıyor.
